Ahmediyye (57-66. Beyitler) - (4b)

-Ahmedî-i Mürşidî (Ahmed b. Osman ed-Diyârbekrî)-

Devleti olan kılur tûl-i emel
Girmez anın kalbine havf-ı ecel

Mal içün çekme emek gussa yeme(1)
Yok deyuben düşme efkâr u ğama

Mal eger eyu olaydı der Resûl
Ben kılardum evvelâ anı kabul

Fakri me’nûs eylemişdi ol kibâr
Fakrile halka iderdi iftihâr(2)

Der idi ya Rab beni mahşer günü(3)
Zümre-i fakrile haşr eyle beni

Fânîde fakrı iderdi i‘tibâr(4)
Fakrini izhâr iderdi kılmazdı âr

Gizlemezdi fakri ol sultanımız
Gizleriz fakri aceb bu hâlimiz

Dilersen her dû âlem içre râhat
Kanâat eylegil cânım kanâat(5)

Sen fenâda eyle fakri ihtiyâr(6)
Hud bilirsin mâle yokdur i‘tibâr(7)

Bir kefenle gönderür dünyâ seni
Mâlini emlâkini alur geri

Günümüz Türkçesiyle Anlamı:
Talihi yaver giden, makam mevki sahibi olan uzun emelli olur. Onun kalbine ecel (ölüm) korkusu girmez. Mal için emek edip kederlenme. Malım yok diye efkârlanıp gamlanma. Mal eğer iyi bir şey olsaydı Resulullah (s.a.s.) evvela ben onu kabul ederdim derdi. Faki alışkanlık edinmişti o seçkin Resul. Fakriyle övünürdü, halka “Fakirlik övüncümdür.” derdi. “Ya Rabbi, beni mahşer günü fakirler zümresiyle (topluluğuyla) dirilt.” derdi. Bu fâni (gelip geçici) âlemde, dünyada fakre (yokluğa) itibar ederdi. Fakrini açığa çıkarırdı, bundan utanç duymazdı. Gizlemezdi fakri o sultanımız. Biz ise gizleriz fakrimizi, ne acayip hâlimiz! Her iki âlemde (dünya ve ahirette) de rahat etmeyi istersen kanat ediver canım kanaat. Sen bu fânide (dünyada) fakri seç. Kendin de bilirsin mala itibar edilmez. Dünya seni bir kefenle gönderir. Malını mülkünü geri alır.

Şiir Notları:
(1) Karşılaştırma yaptığımız başka bir nüshada öncesinde şu iki dize yani bir beyit daha mevcuttur: “Derci der malı tarağı izler ol/ Eceli yakın ırağı gözler ol” (2) Hadis-i şerif: “el-Fakru fahrî” Fakirlik övüncümdür (Kaynağı araştırılabilir). (3) Mahşer: Ahirette dirilip toplanacağımız yer. (4) Karşılaştırma yaptığımız başka bir nüshada mısranın sonu “itibar” yerine “ihtiyar” diye bitmektedir. (5) Karşılaştırma yaptığımız başka bir nüshada “Kanâat eylegil cânım” yerine “Kanâat eyle ey cânım” yazmakta. (6) Karşılaştırma yaptığımız başka bir nüshada “eyle fakri” yerine “fakri eyle” yazmakta. (7) Karşılaştırma yaptığımız başka bir nüshada “mâle yokdur i‘tibâr” yerine “mâlına yok i‘tibâr” yazmakta.


Destek ol 
Rastgele Getir